19 Temmuz 2010 Pazartesi

Dokundukça yüreğim dağlanıyor. Öylesine sıradan değil ki bu sarmaşıklar. Yılların zehiriyle donatmış kendini olmadan gidesice... hadi bakalım el mi yaman bey mi yaman, zaman ah zaman...

14 Temmuz 2010 Çarşamba

8 Temmuz 2010 Perşembe

Temizlik yapıyorum elime ne geçerse temizliyorum. Temizle, temizle, temizle... Aslında temizlenmesi gereken yer RUHUM... Bunun farkındayım öylesine dolduki artık bana nefes alacak yer kalmadı. Bıktım, usandım, yıldım. Kırgınlıklardan, küskünlüklerden, yanlış anlamalardan ve anlaşılmalardan... Hiçbirşeye, hiçkimseye sabrım, hoşgörüm kalmadı. Öfkeliyim, kızgınım, kırgınım... Yılgınım... SUSKUNUM...

3 Temmuz 2010 Cumartesi

SİL BAŞTAN...

Henüz yürümeye başlamıştım, uzun bir emeklemenin ardından. O 4 harfli kısacık yazılan "uzun" kelimesine günlerimi, gecelerimi, yıllarımı vermiştim. Yara bere içinde kalan dizlerim titriyordu ayaklarımın üzerinde dikilmeye çalışırken. Hadi dedim hadi, ha gayret yaparsın başarırsın. Bir zamanlar yürümeyi bırak koşardın, yürümeler zaman kaybı gelirdi sana.Acılarımı görmezlikten gelerek bir adım attım ve çok yoruldum, yığıldım yeniden yere. Bir süre sonra bir daha, daha sonra bir daha. Daha,daha, daha...
Kendi dünyamın kabuğuna saklanmış kendimi iyileştirmeye başlamıştım ikinci hayatına hazırlanan bir kartal gibi. Bir ölçüde başarmıştım da.
Ama dış dünya hala bir tehditti benim için korkuyordum, geçmişin yaraları derindi yüreğimde. Çok uğraşmıştım kendimce ama kaderimi değiştirememiştim. Olanı kabul etmek ve o haliyle iyileştirmeliydim kendimi...
Dedim ya "uzun" günlerin, gecelerin, yılların ardından... yeniden yürümeye başladım herşey başka olacaktı artık geçmiş silinmiş yeni sayfalar açmıştım.... Ta ki, o ani ve sert bir çelmeyle yer kapaklanana kadar.
Herşeyi sildi süpürdü. Değil yürümeyi emeklemeyi unutturdu...

İçim yanıyor canım acıyor saklıyorum, kendimden uzaklaştırıyorum beynimin en ücra köşelerine itiyorum, hatırlamamak unutmak için bütün enerjimi harcıyor ama yine de başaramıyorum... İçim yanıyor, canım acıyor...